02 Şubat 2013 Cumartesi 14:03
Kutay GÜROCAK/EGEDESONSÖZ – Belediyeler tarafından toplanan budama ya da çim gibi yeşil atıkların, değerlendirmeden çöplüğe atılmasının hem bölge hem de tarım sektörü için ciddi bir kayıp olduğunu belirten Phonus Limited Şirketi Genel Müdürü Tolga İlçin, bu atıklardan çeşitli yöntemlerle kompost toprak elde edilebileceğini söyledi. Bu sayede hayvan gübresine eşdeğer verimlilikte ve ondan çok daha ucuz gübre elde edildiğini kaydeden İlçin, Seferihisar Belediyesi işbirliğiyle bitkisel atıklardan kompost toprak üretimi yapacak projeyi hayata geçirdikleri bilgisini verdi.
Önümüzdeki günlerde çalışmanın detaylarının paylaşılacağı bilgisini veren İlçin, proje kapsamında toplanan bitkisel atıkların çürütülerek son derece verimli kompost toprağa dönüştürüleceği söyledi. İlçin, benzer çalışmalar için Çeşme, Buca ve Kemalpaşa Belediyeleri ile görüştüklerini de açıkladı.
Kompost tesisleriyle ilgili Türkiye’deki ilk çalışmanın İzmir’de yapıldığı hatırlatan İlçin, “Türkiye’nin ilk kompost toprak üretim tesisi 1969 yılında İzmir’de kuruluyor. Bir süre belediye tarafından işletilen bu tesis, daha sonra özel sektöre devrediliyor. Ancak, işletmede yaşanan sıkıntılar, ürün kalitesinin düşük olması ve nakliye gibi sorunlar nedeniyle işletme atıl duruma düşüyor. Sonrasında burası depolama alanı olarak kullanılıyor. Dolayısıyla kentimiz bu konuya aslında çok da yabancı değil ancak uzun yıllardır kimse bununla ilgilenmemiş. Biz, konu üzerinde çalışarak Mikro Model Kompost Üretimi’ni ortaya çıkardık” diye konuştu.
İzmir’deki hergün ciddi oranda budama ve çim atığı olduğunu kaydeden İlçin, “Sadece Gaziemir’den günde 6 kamyon bitkisel atık taşınıyor. Her bir kamyonun yaklaşık 22 metreküp yeşil atık aldığını hesap ederseniz, ortaya çok ciddi bir rakam çıkıyor. Evsel atıktan çok daha fazla budama atığı var. Ancak, bunlar değerlendirilmek yerine çöplüğe gidiyor. Seferihisar’da bu atıklardan verimli kompost toprağı üretilmesi için belediye, bizim projelendirdiğimiz bir çalışma başlattı. Deneme olarak 100 metreküplük bir üretim gerçekleştirilecek. Çeşme, Buca ve Kemalpaşa Belediyeleri ile Yalova Ziraat Odası ile de görüştük. Önümüzdeki günlerde Seferihisar’daki çalışmayla ilgili daha detaylı bilgi verilecek” dedi.
HAYVAN GÜBRESİ İLE AYNI DEĞERDE
İlçin yapılan araştırmaların, kompost toprağının verimliliği ile hayvan gübresinin üretimde eşdeğer verimlilik sağladığını vurgulayarak, “Bildiğiniz gibi hayvan gübresi oldukça pahalı bir hammadde. Fakat kompost toprak böyle değil. Çünkü, zaten kent merkezlerinden gelen budama ve çim gibi yeşil atıklar, belediyeler tarafından toplanmak durumunda. Dolayısıyla bunu, çeşitli işlemlerden geçirerek üreticinin kullanabileceği katmadeğeri yüksek ürüne çevirmek mümkün. Özel işletmeler için zor olsa da belediyeler bunun hammaddesini rahatlıkla sağlayabilecekleri için üretimde bir sıkıntı yaşamazlar. Böylece bunun satışından gelir elde etmek mümkün” şeklinde konuştu. İlçin, kompost üretiminde iki farklı yöntemin kullanıldığını dile getirerek, “Bunlardan birincisi açık dediğimiz, gelen yeşil atıkların doğal şartlarda çürütülmeye bırakılmasıdır. Buradaki süreç normal şartlarda 6 ile 12 ay arasında değişir. Ancak kullanılan doğal maddeler sayesinde bu süreç 3 aya kadar düşürülebilir. İkinci yöntem ise kapalı dediğimiz, yani sadece bu işi yapmak için tasarlanmış makineyi kullanarak ürün elde etmek. Böylece üretim süreci çok daha kısaltılıyor ancak bu da pahalı bir yöntem. Açık sistemde yatırım maliyeti 150 bin TL civarında iken; kapalı da bu rakam 1 milyon TL’ye kadar çıkıyor” ifadesinde bulundu.
BİYOLOJİK ARITMA ZOR AMA…
Phonus olarak biyolojik arıtma konusunda da çözümler sunduklarını aktaran İlçin, “Biyolojik arıtma hem maliyetle hem de zor bir süreç. Çünkü ortaya çıkan çamur ve kullanılan elektrik, arıtma sürecinde ciddi sıkıntı yaratıyor. Bizim mantar grubu dediğimiz ürünler, bu sıkıntıyı ciddi oranda azaltıyor. Çünkü, mantarlar yapıları itibariyle daha az çamur ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu da elektrik maliyetini düşürüyor. Her arıtma tesisinin biyokütlesi farklı olsa da; kullanılan bu mantarlar çamur oranını yüzde 30 azaltırken elektrik kullanımını da yüzde 30 düşürüyor. Örneğin 50 bin Euro’ya mal olan bu mantarı kullandığınız zaman, giderleriniz azalttığı için 100 bin Euro’ya kadar tasarruf sağlanıyor. Tabi ki, bu rakam biyokütlenin içeriğine göre değişiyor” şeklinde konuştu.
TEKNELER İÇİN MİKRO ARITMA
Biyoenzim ürünleri içinde, teknelerin pis su atıkları için kullanılanların da olduğu bilgisini veren İlçin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, pis suların denize deşarj edilmesi konusunda son derece katı ve duyarlı davranıyor. İlginçtir, örneğin Yunanistan ya da İtalya’da teknelerdeki pis su atıkları denize deşarjı edilebiliyor. Bizde ise bu yasak. Dolayısıyla tekneler atıklarını karaya deşarj yapmak zorunda. Ancak bu kadar teknenin atığını toplamak kolay değil çünkü denizlerimizde 10 binden fazla tekne bulunuyor. Biz de buradan hareketle Ar-Ge çalışması başlattık ve sorunu ‘Mikro Arıtma Ünitesi’ kurarak çözmek için harekete geçtik. Büyük boyutlu gemilerde benzer sistemler bulunuyor ancak biz daha küçük boyutlardaki teknelerde kullanılacak bu ünite için çalışıyoruz.”
İlçin, bu ünitelerin arıtma için alternatif olacağını düşündüklerini sözlerine ekleyerek, “Teknede oluşan pis sular, biyoenzimler kullanılarak arıtılacak. Böylece hem koku ortadan kalkacak hem de yapılacak yasal düzenlemeyle bu arıtılmış sular denize deşarj edilebilecek” ifadesinde bulundu.
Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/Seferihisar-tarim-devrimi-Atiklar-gubreye-muadil-olacak/833860